Sekîne Kaç Defa Okunmalı? Düşüncelere Dalmak ve Ruhun Sükûneti
İstanbul’da bir ofiste gündüzleri çalışırken, akşamlarıysa blog yazan sıradan bir insanım. Ancak işin garibi, bazen gündelik hayatın koşuşturmasında, içimde bir yerlerde bir huzur arayışı hissediyorum. Birkaç hafta önce bir arkadaşım, Sekîne’nin kaç defa okunması gerektiğiyle ilgili bir soru sordu ve bu soruyla bir anda kafamda birçok soru belirdi. Acaba bu kadar derin bir metni sadece bir kez okumak mı yeterli? Sekîne’nin anlamı, her okuyuşta farklı bir boyut kazanır mı? Gelin, bu soruyu birlikte sorgulayalım.
Sekîne’nin Anlamı ve Geçmişi
Sekîne, İslam kültüründe huzur, sükûnet ve kalbin dinginliğiyle ilişkilendirilen bir kavram. “Sekîne” kelimesi, Kuran’da da yer alır ve müminlerin ruhlarını rahatlatan, kalplerine huzur veren bir ilahi armağan olarak tanımlanır. Huzurun ve sükûnetin tam anlamıyla karşılık bulduğu bu kelime, daha çok dua ve zikirle bağdaştırılır. Çoğu zaman, gerginlik içinde ya da zorlu zamanlarda, içsel dengeyi bulmak için bu kelimeye yöneliriz. Peki, Sekîne’nin kaç defa okunması gerektiğiyle ilgili soruya gelince…
Tekrarın Gücü ve Ruhsal Etkiler
İçimden geçen soruyu kabul ediyorum: “Sekîne’yi kaç defa okumalıyım?” Açıkçası, bu sorunun kesin bir cevabı yok. Çünkü her insanın ruh hali, durumu, beklentisi farklıdır. Geçenlerde, ofisten bir iş arkadaşım bana bir meditasyon önerdi. “Sekîne’yi sabahları 21 kez oku,” dedi. “Dinginleşecek, huzur bulacaksın.” O an düşündüm, “21 kez mi? Acaba bu sayıyı neden öneriyorlar?” Bunu araştırmaya başladım. Ancak sonra fark ettim ki, Sekîne’nin sayısal bir kısıtlaması yok. Huzur ve sükûnet, bir sayıya ya da bir kelimeye takılıp kalmakla değil, kalbin ne kadar açık olduğuyla ilgilidir. Yani, 5 defa okumanın da 50 defa okumanın da farklı etkileri olabilir, ama gerçekten önemli olan, bu sözcükleri ne kadar içten okuduğumuzdur.
Huzurun Sayısı Var mı?
Bu soruya verdiğim cevap aslında kişisel bir tercih meselesi. 21 defa okumak bana her zaman fazla gelmiştir. Yani her şeyin bir ölçüsü olmalı, değil mi? İçimden geleni söylüyorum: Huzurun sayısı yoktur. Herkes farklı bir hızla, farklı bir derinlikte bu huzuru hisseder. Sekîne’yi bir defa doğru bir şekilde içtenlikle okumanın, belki de 100 defa okumanın önünde olduğunu düşünüyorum. Örneğin, bazen sabahları uyanıp, bir işin stresinden ya da kişisel bir kaygıdan dolayı içim karma karışık oluyor. O zaman, 3-4 defa tekrar ederim ve kendimi daha huzurlu hissederim. Ruhsal bir rahatlama sağlar mı? Evet, sağlar. Ama bu, her bireyin deneyimiyle değişir.
Sekîne’nin Okunma Zamanı
Bir başka soru da, “Sekîne hangi zamanlarda okunmalı?” Konusu… Bunu düşünürken aklıma, sabah namazının sonrasında dua eden bir büyüğüm geldi. Her zaman “günlük hayatın getirdiği stres ve yükleri atmanın en iyi yolu, sabahları başlamadan önce kendini huzura erdirmektir” derdi. İşte bu noktada, Sekîne’nin öğrettiklerini hayatta uygulamaya başlamak için sabahları dua etmek bana çok anlamlı gelir. Sekîne’yi bir sabah ritüeline dahil etmek, zihin ve ruh arasındaki dengeyi sağlamak için iyi bir başlangıç olabilir. Ancak gece vakti, insanın ruhu günün karmaşasından arındığında daha fazla dinginlik bulur. Belki de gece, Sekîne’nin daha derin bir şekilde kalbe işleyeceği bir zaman dilimidir.
Bir Sayı Ne Kadar Önemli?
“Kaç defa okunmalı?” sorusu hep kafamı kurcaladı. Gerçekten de sayılar bir yere kadar anlamlı. Sonuçta, her şey bizim ruh halimizle ve niyetimizle ilişkilidir. 7, 11 ya da 21 defa mı olmalı? Belki de bu sayıların bir anlamı vardır, ama asıl soru şu: Sekîne’nin söz konusu olduğu yerde, içsel huzurumuzu, kalbimizi ne kadar açabildik? Sayıların bir miktar sembolik anlamı olabilir, fakat önemli olan, kalbin kaç kez huzur bulduğudur. Bunu fark ettiğinizde, belki de her okuyuşun anlamı değişir, her seferinde farklı bir huzura ulaşılır.
Günümüzün Koşullarında Sekîne’ye Yönelmek
İstanbul’daki yoğun yaşam temposu, ofisteki işler, trafik ve akşamları evdeki yorgunluk derken, insana sükûneti bulmak zorlaşıyor. İşte böyle zamanlarda, Sekîne gibi huzur veren bir kelimeye yönelmek, bir anlamda kendimi dış dünyadan izole etmek gibi geliyor. Akşamları işten sonra bir çay içip Sekîne’yi okuduğumda, o an içimdeki karmaşa yavaşça dağılmaya başlıyor. Ama zamanla fark ettim ki, bu sadece kelimelerin gücüyle olmuyor. O kelimelere ruhumu katarak, içten bir şekilde bu huzuru hissetmek önemli. Eğer içten değilse, sadece bir kelime tekrarı gibi gelir ve etkisi çok sınırlı olur.
Sonuçta, Huzuru Nerede Bulursunuz?
Sonuç olarak, Sekîne’yi kaç defa okumanız gerektiği tamamen sizin ruh halinize ve ne kadar derinlemesine hissetmek istediğinize bağlıdır. Her okuyuş, bir diğerinden farklı olabilir, çünkü herkesin ruh hali ve huzuru algılayış şekli farklıdır. 5 defa okuduğumda huzur buluyorsam, belki de o kadar yeterlidir. Önemli olan, doğru niyetle okumak, kalbinizi bu kelimelere açmaktır. Huzuru bir sayıya indirgemek yerine, onun size nasıl etki ettiğine bakın. O zaman ruhunuz gerçekten sakinleşir ve Sekîne’nin gücü de tam anlamıyla hissedilir.