Kambiyum Hangi Bitkilerde Var? Bir Kez Daha Yeniden Başlamak Üzerine
Bir Gün Kayseri’de Başlayan Hikâye
Kayseri’nin sıcak yaz akşamları var ya, işte tam o sıralar kafam karışıktı. Sadece kafam değil, kalbim de bir o kadar karışıktı. O gün, sabah erkenden kalktım ve yaz sıcağının henüz yavaşça yumuşatmadığı havada, çiçekli saksılarımı sularken ne düşündüğümü hatırlamıyorum. Ama bir şey var: Gözümdeki buğulu telaş, zihnimdeki karmaşa… Gidip de bir şeyleri değiştirmenin, içinde yaşadığım kasveti kırmanın zamanı gelmişti.
Saksılarda, kırmızı begonvillerim vardı. Hızla büyüyorlardı; bu büyümeyi görmek beni hep huzurlu kılar, ama aynı zamanda bir parça da üzüntü verirdi. Çünkü büyümenin her adımında, onları daha çok sevdikçe, onlara daha çok bağlandıkça, daha çok sorumluluk hissediyordum. Tıpkı insan gibi… Düşüncelerimin karmaşası, bana bir şey anlatıyordu.
Kambiyum… Belki de saksıdaki begonvillerimle olan ilişkimle örtüşüyordu. Kambiyum, bitkilerde büyüme, gelişme ve yenilenme anlamına gelir. Bitkilerde, cambium tabakası dediğimiz bir alan var ki, burada sürekli olarak hücreler yenilenir, büyür ve her şey yeniden şekil alır. Ama bu sadece bazı bitkilerde var. Benim begonvillerim de bir türdür, ve her türde kambiyum tabakası bulunmaz.
Bu düşünceler, bir anda tüm kaygılarımı dindirir gibi oldu.
Kambiyum Hangi Bitkilerde Vardır?
İçimden gelen bir ses, kambiyumun hangi bitkilerde olduğunu anlamam gerektiğini söyledi. Bazen öylesine düşüncelere dalarım ki, bir soruya takıldım mı, hemen araştırmaya başlarım. Ama bir şey vardı; bu sefer sadece bilgi edinmek değil, içinde bulunduğum ruh halini de anlamaya çalışıyordum.
Saksıdaki begonvillerimden, bahçedeki elma ağacımın gövdesine kadar her şeyin cambium tabakasıyla bir ilişkisi olduğunu düşündüm. İşte bazı bitkilerde kambiyum bulunduktan sonra, büyüme süreçlerinin hızlandığını fark ediyorsunuz. Çam ağaçları, meyve ağaçları ve gül gibi bitkilerde kambiyum oldukça belirgin bir şekilde var. Bu bitkilerde kambiyum tabakası o kadar güçlüdür ki, onlara her yıl yeni dallar ekler, her yıl daha çok büyürler.
Bu, her bir çiçekte, her bir dalda, her bir gövde kısmında hayatın bir yansıması gibi. Kambiyum, yaşamın devam etmesi için gereken güç, sürekli bir yenilenme… Ve ben, kendimi sanki bir bitki gibi hissettim. Yeniden doğmak, yeniden büyümek ve güç bulmak isteyen bir insan gibi.
Yeni Bir Başlangıç, Biraz Hüzünle
Kambiyumun gücünden bahsederken, aslında kendi içimdeki kayıpları da düşündüm. Bazı insan ilişkileri, tıpkı kambiyumun taptaze hücreleri gibi, sürekli bir yenilenme gerektiriyor. Ama yenilenmek her zaman mümkün olmuyor. İçimdeki büyüme arzusunun karşısında, bazen yaşadığım hayal kırıklıkları engel oluyordu. Kimi zaman, kendimi en dibine kadar kaybolmuş gibi hissediyordum. Ancak düşündüm ki, eğer cambium tabakasının büyüme isteği gibi bir gücüm varsa, içimde de bir şeyleri değiştirebilir ve yeni bir başlangıç yapabilirim.
Ama bunu yapabilmek için zaman ve çaba gerekirdi. Ne kadar zor olsa da, kambiyum gibi, ben de kendimi yenilemeliydim. Ne yaparsam yapayım, bir şekilde hayatımda bir şeylerin değişmesi, büyümesi gerekirdi.
Ümidin Büyüsü ve Yeni Dallar
İçimde bu karmaşadan doğan bir umut vardı. Kambiyumun bitkilerde yarattığı yenilenme gibi, ben de yeni bir yön bulabilirdim. Belki bu, hayatıma yeni insanlarla, yeni adımlarla ve yeni yerlerle dokunmak anlamına geliyordu. Belki de her şey sadece bir başlangıçtır. Her bitki gibi ben de zamanla daha güçlü olacaktım.
Ve bu sabah, begonvillerime bakarken fark ettim: Her şeyin bir kambiyumu vardır. Her büyüme, her değişim… Eğer doğanın içinde her şey yenilenebiliyorsa, ben de içimdeki tüm hayal kırıklıklarına, kayıplara rağmen, yeniden başlayabilirim.
Yavaşça bir derin nefes aldım. O an içimde yeni bir güç doğdu. Hem bitkiler, hem de ben. Kambiyumla büyüyen bitkiler gibi, ben de yeniden doğabilirdim.