Malatya Üniversitesi Kaçıncı Sırada? Felsefi Bir Yaklaşım Filozof Bakışıyla Başlamak Felsefe, sorularla başlamayı sever. Her şeyden önce, “Gerçek nedir?” sorusunu sorarak başlar. Çünkü gerçek, dış dünyayı anlamamıza yardımcı olur ve ona dair düşüncelerimizi şekillendirir. Aynı şekilde, bir üniversitenin sıralaması da toplumun neyi “gerçekten” değerli bulduğunun bir yansımasıdır. Bu bağlamda, Malatya Üniversitesi’nin dünya sıralamasındaki yeri, yalnızca akademik başarıyı değil, eğitim ve bilgiye dair toplumsal değerleri ve etik anlayışlarımızı da sorgulatan bir meseledir. Bir üniversitenin sıralaması, sadece nicel ölçütlerle değerlendirilmemelidir; aynı zamanda bu sıralamanın arkasındaki değerler, bilginin üretimi ve dağıtımı konusunda nasıl bir etik anlayışına dayandığı da önemli bir sorudur. Eğer Malatya…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kanatsız Kuşlar Emre Kimdir? Kökeni, Bugünü ve Yarınla Bağ Kuran Kapsamlı Bir Portre Dizilerde bazı karakterler vardır; yalnızca hikâyeyi sürüklemez, izleyenin kalbine “ben de oradaydım” duygusunu yerleştirir. Kanatsız Kuşlar’ın Emre’si de onlardan biri. Bu yazıda, meraklı bir izleyici heyecanıyla ama sağlam kaynaklara yaslanarak Emre’nin kim olduğuna, nasıl bir hikâye taşıdığına ve bu hikâyenin bizde bıraktığı izlere birlikte bakacağız. Emre, 2017–2018 yıllarında atv’de yayınlanan Kanatsız Kuşlar dizisinin genç karakteridir; Nefise’nin ikiz çocuklarından, evin tek erkeği olarak sorumluluk ile savrulma arasında gidip gelir. Karakteri genç oyuncu Emir Özden canlandırır. Dizinin 46 bölüm süren serüveni içinde Emre’nin hataları, kırılmaları ve büyümesi, aile ve…
Yorum BırakSürrealizm Anlatım Nedir? Kültürlerin Çeşitliliği ve Kimlikler Üzerinden Bir Antropolojik Bakış Kültürlerin çeşitliliğini keşfetmek, insanlık tarihinin zenginliğini anlamanın en etkili yollarından biridir. Her bir toplum, kendine özgü ritüelleri, sembolleri, topluluk yapıları ve kimlikleriyle benzersiz bir dünya inşa eder. Bir antropolog olarak, bu farklılıkların arasında sık sık göze çarpan bir unsur vardır: hayal gücünün ve bilinçdışının kültürel etkileri. İşte burada, sürrealizmin anlatım tarzı devreye girer. Sürrealizm, bir sanat ve edebiyat akımı olarak yalnızca görsel bir deneyim değil, aynı zamanda insanın derinliklerinde var olan, bazen bastırılmış, bazen de açığa çıkmamış duygulara bir pencere açar. Sürrealizmi, bireysel kimliklerden topluluk yapılarındaki derinlemesine etkileşimlere kadar…
Yorum BırakStand Açmak İzne Tabi mi? Kamusal Alanlarda Öğrenme, Katılım ve Sorumluluk Üzerine Pedagojik Bir Değerlendirme Öğrenme, yalnızca okul sıralarında gerçekleşen bir süreç değildir. İnsan, yaşadığı her an, karşılaştığı her durum ve kurduğu her iletişim aracılığıyla öğrenir. Bir eğitimci olarak sıkça dile getirdiğim bir ilke vardır: “Her eylem, içinde bir öğrenme potansiyeli taşır.” Bu açıdan bakıldığında, bir stand açmak eylemi bile yalnızca bir tanıtım, satış ya da farkındalık çalışması değildir; aynı zamanda bireysel sorumluluğu, toplumsal katılımı ve kamusal bilinci içeren bir öğrenme deneyimidir. Fakat şu soru önemlidir: Stand açmak izne tabi mi? Kamusal Alan ve Öğrenmenin Etik Boyutu Kamusal alanlar —meydanlar,…
Yorum BırakKalpazanlar Kaç Sayfa? Aşkın Sahte Banknotları Üzerine Mizahi Bir İnceleme Bir sabah kahvemi yudumlarken “Kalpazanlar kaç sayfa?” diye bir arama gördüm internette. Bir an düşündüm… Gerçekten de bu sorunun cevabı sadece kitap sayfası mı, yoksa hayatın her yerinde yazılı duran bir metafor mu? Çünkü kabul edelim: Bazı insanlar öyle kalpazan ki, roman yetmez, ciltler bile az gelir! Kalpazanlar: Sadece Banknot Basmaz, Duygu da Basar! Aslında “Kalpazanlar” bir kitap… André Gide’in ünlü romanı. Ama bizim konumuz o değil. Bizim kalpazanlarımız, aşkı matbaadan çıkaran, duyguyu fotokopiyle çoğaltan türden. Bir kadına “Sen benim için teksin” deyip, aynı cümleyi beş farklı kişiye kopyala-yapıştır yapabilen…
8 YorumGözleme Hamuru Mayalı mı? Bir Siyaset Bilimcinin Sofra Üzerinden İktidar Okuması Giriş: Sofradan Başlayan Güç İlişkileri Bir siyaset bilimcinin gözünden bakıldığında, gözleme yalnızca bir yiyecek değil, toplumsal düzenin, iktidarın ve cinsiyet rollerinin yeniden üretildiği bir sahnedir. “Gözleme hamuru mayalı mı?” gibi basit bir soru, aslında derin bir iktidar tartışmasının kapısını aralar. Çünkü hamur mayalıysa, sabır, dönüşüm ve zamanla olgunlaşan bir süreçtir. Mayasızsa, hız, pratiklik ve kontrolün simgesidir. Tıpkı modern toplumlarda iktidarın işleyiş biçimi gibi. İktidarın Hamuru: Mayalı mı Mayasız mı? Toplumun her katmanında iktidar bir “hamur” gibidir. Mayalı hamur, iktidarın organik biçimde toplumsal dinamiklerle kabarmasını temsil eder; halkın taleplerinin, ideolojilerin…
8 YorumGreek Hangi Irk? Toplumsal Yapılar ve Kültürel Kimliğin Sosyolojik Analizi Bir araştırmacı olarak toplumları gözlemlerken, bireylerin yalnızca biyolojik varlıklar olmadığını, aynı zamanda sosyal ilişkiler, kültürel değerler ve tarihsel süreçlerle şekillenen çok katmanlı yapılar olduklarını fark ederim. “Greek hangi ırk?” sorusu, yüzeyde biyolojik bir sınıflandırma gibi görünse de, aslında çok daha derin bir toplumsal sorgulamayı gerektirir. Irk kavramı, modern sosyolojide yalnızca fiziksel özelliklerle değil, kültürel pratiklerle, toplumsal normlarla ve tarihsel kimlik inşasıyla birlikte değerlendirilir. Yunan Kimliğinin Tarihsel ve Sosyolojik Temelleri Yunan toplumu, tarih boyunca Doğu ile Batı arasında bir köprü olmuştur. Antik Helen kültüründen Bizans mirasına, Osmanlı hâkimiyetinden modern Avrupa kimliğine…
Yorum BırakBazı kavramlar vardır, teknik bir tanımı olsa da içinde derin anlamlar taşır. “Harç” da bunlardan biridir. Tuğlaları birbirine bağlayan, duvarları ayakta tutan bu karışım; aslında hayatta da insanları, fikirleri ve duyguları bir arada tutan görünmeyen bağ gibidir. Gelin, hem harcın ne olduğunu hem de hayatın içindeki “harç örneklerini” bir hikâyeyle keşfedelim. Harç Nedir? Dayanışmanın ve Birlikteliğin Simgesi Bir inşaat sahasının ortasında, sabah güneşi yavaş yavaş yükselirken Ali elinde planlarla geziyordu. O, yılların ustasıydı. Gözünde metre, elinde mala… Her şeyi hesaplayarak, düzenli ve stratejik bir şekilde yürütürdü işini. Ama o sabah sahada yeni biri vardı: Zehra. Şantiyeye mimar olarak atanmış, elinde…
Yorum BırakCamı Nasıl Sileriz? Felsefenin Tozunu, Gerçeğin Parıltısını Ararken Bir filozof için “cam silmek” yalnızca fiziksel bir eylem değildir. O, varlıkla temasın en saydam hâlidir; cam insan ile dış dünya arasında şeffaf bir perde gibidir. Onu silmek, kimi zaman bu dünyanın kirini temizlemek, kimi zaman ise kendi algımızın tozunu fark etmektir. Çünkü kirlenmiş bir cam, sadece dışarıyı gizlemez; aynı zamanda içerideki bilinci de bulandırır. Epistemoloji Perspektifinden: Ne Görürüz, Ne Zannederiz? Camı silmek, bilginin doğasına dair bir sorudur. Epistemolojinin kalbinde “bilgi nedir?” sorusu yatar. Camın üzerindeki tozlar, duyularımızın yanılgılarını; silme eylemi ise hakikate ulaşma çabasını temsil eder. Görünen dünya, her zaman olduğu…
Yorum Bırak1 ml Kaç cm³’tür? Kültürlerin Ölçüsünde Bir Antropolojik Yolculuk Bir antropolog olarak, dünyayı yalnızca rakamlarla değil, anlamlarla ölçmeyi öğreniriz. Her kültür, zamanı, mesafeyi, ağırlığı ve hacmi kendi deneyimleriyle tanımlar. Ancak bugün, evrensel bir sorunun ardındaki derin anlamı keşfetmek için yola çıkıyoruz: 1 ml kaç cm³’tür? Basit bir bilimsel gerçek gibi görünse de, bu sorunun ardında insanlığın ölçme, tanımlama ve anlamlandırma biçimleri saklıdır. Bilimsel Gerçek: 1 ml = 1 cm³ Modern bilim, mililitre (ml) ve santimetreküp (cm³) arasındaki ilişkiyi net biçimde tanımlar: 1 mililitre, 1 santimetreküpe eşittir. Yani bir mililitre suyun kapladığı hacim, bir santimetreküp alana denk gelir. Ancak antropolojik olarak…
8 Yorum